İstanbul’daki Yenidoğan Çetesi davasında, sanıkların tahliyesine itiraz edildi. Çetenin haksız kazanç sağlama yöntemleri merak konusu oldu.
Yenidoğan Çetesi Davası: Skandal Süreç
İstanbul’da, bebeklerin hastanelere haksız sevkleri ile haksız kazanç elde eden Yenidoğan Çetesi’nin yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın 7’inci gününde 10 tutuklu sanığın tahliyesine ve 5 sanığın adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verilmişti. Fakat, 19 tutuklu sanığın tutukluluk halleri devam etti.
Mahkeme Kararlarına İtirazların Arkası
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, tahliye kararlarına itiraz etti. Bu durum, davanın seyrini değiştirebilir ve kamuoyundaki tepkileri artırabilir.
Çetenin Yapısı ve Hedefleri
Kimler Yer Aldı?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı‘nın çetenin lideri olduğu ve sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir‘in organizasyonu yürüttüğü belirtildi.
Amacın Maddi Kazanç Olduğu İddia Ediliyor
İddianamede, çetenin ana hedefinin, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve Sosyal Güvenlik Kurumu‘ndan (SGK) yüksek ödeme almak olduğu açıklandı. Hasta bebeklerin sağlık durumunun olduğundan daha ağır gösterilerek, gereksiz yatış sürelerinin uzatıldığı kaydedildi.
Skandalın Boyutları ve Sağlık Sistemi Üzerindeki Etkileri
Hastaların Uygun Hizmet Alabileceği Hastaneler Yerine Seçenekler
Hasta bebeklerin uygun sağlık hizmeti alabileceği hastanelere sevk edilmesi yerine, çetenin seçtiği ve daha karlı olan hastanelere yatırıldığı ifade edildi. Bu durum, bebeklerin sağlık durumlarının iyileştirilmesinin öncelikli hedef olmadığını ve maddi kazancın ön planda olduğunu gösteriyor.
Toplumun Güvenliği Sarsıldı
Böyle bir çetenin sağlık sistemini istismar etmesi, halkın hastanelere ve sağlık hizmetlerine olan güvenini tehlikeye atıyor. Özellikle bebeklerin hayatı söz konusu olduğunda, bu tür suçların cezasız kalmaması gerektiği üzerinde duruluyor.