Donald Trump’ın ithalat vergileri açıklaması sonrasında dünya borsalarında tarihi bir çöküş yaşandı. Buna karşın kripto paraların lideri Bitcoin, bu sarsıntıda direnç göstermeyi başardı. S&P 500 endeksinin sadece iki gün içinde 5 trilyon dolar değer kaybettiği bir dönemde Bitcoin, yalnızca yüzde 3,7 oranında düşüş yaşadı. Bu durum, dijital altının kriz dönemlerindeki rolü hakkında yeni soruları gündeme getirdi. Uzmanlar, bu performansın Bitcoin’in yeni bir aşamaya geçmiş olabileceğine işaret ettiğini belirtiyor.
Piyasalardan Silinen 5 Trilyon Dolar Karşısında Bitcoin Kendini Kanıtladı
Trump’ın gümrük vergisi açıklaması sonrasında borsalarda 5 trilyon dolarlık büyük bir çöküş yaşanırken, Bitcoin sağlam bir duruş sergiledi. Kripto para piyasasının öncüsü, büyük borsa düşüşlerine karşı gösterdiği direnç ile finansal krizlere karşı bir güvenli liman olabileceğini yeniden kanıtladı.
S&P 500 endeksi, yalnızca iki gün içinde piyasa değerinde rekor seviyede 5 trilyon dolarlık kayıp yaşadı. Bu durum, Covid-19 salgınının ilk dalgasında Mart 2020’de kaydedilen 3,3 trilyon dolarlık düşüşü önemli ölçüde aşmış oldu.
Piyasalardaki bu sert satış dalgası, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan tarihinde gümrük vergilerini duyurması sonrasında meydana geldi. Açıklanan önlemler, Amerika’nın yaklaşık 1,2 trilyon dolarlık olduğu tahmin edilen dış ticaret açığını azaltmayı ve iç üretimi teşvik etmeyi hedefliyor.
RedStone Blockchain oracle şirketinin kurucu ortağı ve işletme yöneticisi Marcin Kazmierczak, Bitcoin’in gümrük vergisi haberinin ardından yaşadığı değer kaybının geleneksel piyasalara göre çok daha az olduğunu belirtti. Bu durumun, Bitcoin’in küresel bir varlık olarak olgunlaşmakta olduğuna işaret ettiğine vurgu yaptı.
Kazmierczak, “Şu anda Bitcoin’in piyasa konumunun evrim geçirdiğine tanıklık ediyoruz,” diyerek devam etti: “Tarihsel olarak Bitcoin, makroekonomik şoklar sırasında riskli varlıklarla güçlü bir korelasyon gösteriyordu, ancak bu farklılaşma yatırımcı algısındaki değişikliğe işaret ediyor olabilir.”
Ayrıca, Kazmierczak, “Bitcoin’in sabit arz yapısı, ithalat vergisi merkezli ekonomik değişimlerin yarattığı enflasyonist baskılar altında zayıflayan itibari para birimlerine karşı doğal bir tezat oluşturuyor,” şeklinde değerlendirdi.
TradingView verilerine göre, borsalarda yaşanan sert düşüşlere rağmen Bitcoin, aynı iki günlük süre içerisinde yalnızca yüzde 3,7 değer kaybetti ve 5 Nisan itibarıyla 83 bin 600 dolara yakın bir işlem gördü.
Nexo’dan analist Iliya Kalchev, geleneksel piyasalardaki 5 trilyon dolarlık düşüşe rağmen Bitcoin’in 82 bin dolarlık temel destek seviyesinin üzerinde kalmasının, yapısal talebin güçlü olduğuna işaret ettiğini ifade etti.
Risk sermayesi şirketi DFG’nin kurucusu ve CEO’su James Wo, Bitcoin’in geleneksel hisse senetlerinden ayrışmasına rağmen, fiyatındaki ilk düşüşün bazı yatırımcıların kripto parayı hâlâ bir risk varlığı olarak gördüğünü belirtti.
Wo, “Bitcoin ETF’lerinin daha fazla kurumsal katılım sağlamasıyla artık makroekonomik eğilimlerden daha fazla etkileniyor,” dedi ve “Eğer Bitcoin mevcut belirsizlik ortamında dirençli kalırsa, sınırlı arzı ve merkezi olmayan yapısı, ‘dijital altın’ anlatısını daha da güçlendirebilir, bu sayede onu güvenilir bir değer saklama aracı olarak konumlandırabilir,” şeklinde ekledi.
Mevcut momentum eksikliğine rağmen analistler, Bitcoin’in 2025 yılı itibarıyla yükseliş potansiyeline güveniyor. Real Vision’ın baş kripto analisti Jamie Coutts’un tahminlerine göre, artan para arzı Bitcoin’in fiyatını 2025 yılı sona ermeden 132 bin doların üzerine taşıyabilir.