Metaplanet’in Bitcoin Başarısı
Metaplanet, kripto para alanında önemli bir başarıya imza atarak kurumsal Bitcoin birikiminin etkisini gözler önüne serdi. Tokyo borsasında işlem gören firma, Michael Saylor’ın Strategy modeli ile Asya pazarına yönelerek dikkat çekici sonuçlar elde etti. Wall Street’teki Benchmark Equity Research araştırma firması, şirketin şeffaf raporlama ve net yol haritasının yatırımcı güvenini artırdığını belirtti.
Otel İşletmeciliğinden Bitcoin Rezervine
Benchmark analisti Mark Palmer, Metaplanet için belirlediği 2.400 yen (yaklaşık 16,7 dolar) hedef fiyatının mevcut 1.644 yen (yaklaşık 11,4 dolar) seviyesinden %46 daha yüksek olduğunu ifade etti. Palmer, “Sadece 12 aydan uzun bir sürede, şirket kendisini mütevazı bir otel işletmesinden Japonya’nın öncü halka açık Bitcoin hazine şirketine dönüştürdü.” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Bitcoin Stratejisi ve Küresel Genişleme Planları
Metaplanet’in Bitcoin stratejisi Nisan 2024’te başlamış ve agresif alım politikası sonucunda 30 Haziran itibarıyla 13.350 BTC’ye ulaşılmıştır. Bu miktar, sektör istatistiklerine göre şirketi dünyanın beşinci en büyük kamu Bitcoin sahibi konumuna getirmiştir.
Şirketin küresel genişleme planları arasında ABD pazarına giriş yaparak 5 milyar dolar sermaye yatırım planı bulunmaktaydı.
Araştırma firması, Metaplanet’in Japonya’nın bireysel Bitcoin yatırımlarına uyguladığı %55’e varan vergi oranından faydalandığını belirtti. Metaplanet hisse senetleri, Japon yatırımcılara ağır vergi yükü olmaksızın Bitcoin’e yatırım yapma fırsatı sundu.
Hisse Fiyatlarındaki Olağanüstü Artış
Metaplanet, 2024 Nisan ayında kripto stratejisini başlattığından bu yana hisse fiyatını 28 yen’den (yaklaşık 0,19 dolar) 1.644 yen’e (yaklaşık 11,4 dolar) çıkararak %5753,5 değer kazancı elde etti. Bu durum, şirketin Bitcoin rezerv stratejisinin etkinliğini gösterdi.
Ancak araştırma firması, Metaplanet’in iş modelinin Bitcoin’in dalgalı değerine bağlı olduğunu ve piyasa düşüşlerinde ciddi değer kaybı tehlikesi taşıdığını da uyararak belirtti. Şirketin biriktirme stratejisinin sık hisse arzları ve dönüştürülebilir tahvil ihraçlarına dayanması, pay sahiplerinin haklarının azalma tehlikesini de gündeme getirdi.