Maç boyunca sahada büyük bir bütünlük sergileyen Galatasaray, yedek kulübesindeki oyuncuların, kaçan ve atılan golleri adeta hissederek destek vermesiyle dikkat çekti. İyi bir performans sergilenirken, 1-1’lik eşitliğe rağmen taraftarın sessiz kalması, bu uyumun en güzel göstergesi oldu. Ali Sami Yen Stadı’ndan yenilmeden çıkmanın, bu atmosfer olunca hiç de zor olmadığını söylemek mümkün.
Maçın genelinde harika bir futbol sergilendiği söylenemez, ancak özellikle derbi maçı için yakalanan pozisyonlar fazlasıyla dikkat çekti. Galatasaray, maça hızlı başlamış ve Icardi ile gol şansını değerlendirme fırsatı bulmuştu. İcardi, çalım denemesi ile pozisyon yaratmaya çalıştı. 1-0’lık skor alındıktan sonra, orta sahada Nkodou’ya yapılan gereksiz faul, skoru 1-1’e getiren kırılma anı oldu. Fakat maçın ilerleyen dakikalarında 2-1 olduktan sonra ilginç bir skor gelişmesi yaşanabilirdi. Galatasaray, o noktada daha fazla gol atma fırsatı buldu.
Beşiktaş gibi büyük bir takım karşısında, son dakikalarda yapılan ataklar, tension yaratan unsurlardan biriydi. Icardi’nin attığı iki gol, tüm takım için moral kaynağı oldu. Ayrıca Oliviera’nın ikinci goldeki asisti, onun orta sahada sağlayacağı katkıyı bir kez daha gözler önüne serdi. Oliviera, zaman zaman yavaş kalabilse de topu Icardi’nin kafasına ustalıkla yerleştiriyor.
Eğer Okan Buruk, Oliviera’yı Mertens gibi daha oyunun içine çekebilirse, Galatasaray’ın daha yüksek bir seviyeye ulaşma potansiyeli olduğu aşikar. Kerem oyuna sonradan dahil olurken, Gomis, Mata ve Yunus gibi diğer oyuncuların sahada olmaması dikkat çekti. Ayrıca, Emre Taşdemir’in sol bekte gol pozisyonuna girmesi, beklenmedik bir katkı sundu. Barış ve Rashica’nın oyunda yarattığı hareketlilik, Rosier ve Umut Meraş’ı zor durumda bıraktı.
Galatasaray’ın potansiyeli göz önüne alındığında, ileride çok daha heyecan verici bir futbol sergileyebiliriz.