Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden 2005 yılı itibarıyla emekliye ayrılan Ahmet Berksun, farklı işlerde çalıştıktan sonra 5 yıl önce Antalya’nın Alanya ilçesinden Bursa’ya taşınarak simit satmaya başladı.
TAKIM ELBİSESİ VE BOYALI KUNDURALARIYLA TARİHİ ÇARŞILARI DOLAŞIP SİMİT SATIYOR
Aslen Çorumlu olan Berksun, her gün öğle saatlerinde özenle ütülediği takım elbisesini giyerek, kunduralarını boyayıp simit almak için fırına gidiyor. Sepetine doldurduğu 150 simidi, kentin tarihi çarşılarında dolaşarak satışını gerçekleştiriyor. Diğer simitçilerden ayrılan en önemli özelliği ise şık görünüşü. Güler yüzü ve sıcak diyaloglarıyla çarşı esnafı ve müşterileri arasında takdir edilmeyi başarıyor.
YAZ, KIŞ DEMEDEN TARZINDAN TAVİZ VERMİYOR
Hijyen konusuna büyük önem veren Berksun, eldivenle tuttuğu simitleri müşterilere sunarken, yazın sıcağında dahi kıyafetinden ödün vermeden, takım elbisesi ve kravatıyla çarşı çarşı dolaşmayı sürdürüyor. İşine olan bağlılığı, hijyen ve şıklığı ön planda tutarak sektörde fark yaratmayı hedefliyor. Simit satışı, aynı zamanda toplumsal bir ihtiyaç olarak değerlendiriliyor.
“UNLU MAMUL İŞİYLE UĞRAŞAN HERKESİN DÜZENLİ BİR GİYİME İHTİYACI VAR”
Çevresinde ‘kravatlı simitçi’ olarak bilinen Ahmet Berksun, her sektörde bir öncüye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak simit dünyasında bu öncülüğün kendisine ait olduğunu düşünmekte. “Temizliğin her zaman ön planda olması gerektiğini savunuyorum” diyen Berksun, simit sarayları dahil tüm unlu mamul işlerinde düzgün kıyafetlerle müşteriyle etkileşimde bulunulması gerektiğini ifade etti.
“HİJYENE ÖNEM VERMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM”
Meslektaşlarına da tavsiyelerde bulunan Ahmet Berksun, sokakta simit satanların ve simitçi dükkanlarındaki çalışanların müşteriyle etkileşimde kılık kıyafetlerini düzgün tutmalarını ve takım elbise giymelerini önererek, “Ben bir sokak simitçisi olarak hijyen konusunda dikkat ediyorsam, diğerlerinin de bu kurallara uyması gerekiyor” dedi.
